HomeCategory

Kitaplar

 

ÖNSÖZ VE SUNUŞ
Bugün günümüzde hepimizin bildiği gibi Demokrasi, Dünyadaki İdare şekillerinin en iyisi olarak kabul edilmektedir. Demokrasi, birçok Yazarlarca çeşitli şekillerde tarif edilmiştir. Bunlardan bakılan ise “Aralarında hiçbir ayrılık gözetmeksizin bütün vatandaşların katılacağı idare şeklidir”, “vatandaşlar arasında eşitlik ve özgürlük prensiplerine dayalı yönetim biçimidir”, “Genel oy hakkı ve yasalar önünde eşitliktir”, gibi tariflerle Demokrasi tarif edilmeye çalışılmıştır.

Demokrasinin temel ögeleri ise, konuşma, düşünme, inanç ve yayın gibi özgürlüklerdir. Demokrasilerde esas güç olarak halkın gücü kabul edilmektedir. Buna göre seçilen siyasiler ve yöneticiler, vatandaşların beklentileri doğrultusunda çalışma yapmaya çalışırlar, eğer seçilmişler halkın beklentilerine göre çalışıp başarılı olamazlarsa, daha sonraki seçimlerde halk bu değerlendirmeyi yeniden yaparak önceki seçtiklerini yenileri ile değiştirirler.

Demokrasilerde halk, temsilcisini seçerken, seçeceği kişinin, halkın içinden, halkın dertlerini bilen, geçmişte halka hizmet etmiş olanları seçmek demokrasinin esasını ve işlerliğini teşkil ettiğini bilmelidir.

Demokrasilerde halk seçeceği temsilcisini iyice tanımalıdır. Bunun için de seçilen temsilcinin kendi menfaatine düşkün olup olmadığını, yalan söyleyip söylemediğini, geçmiş de ne kadar zamanda neler yapmış neler yapmamış, yaptığı işlerde, kendini ispat etmiş mi, yoksa sadece konuşarak laf atarak mı işleri geçiştirmiş halk bunları araştırmalıdır. Temsilci de kendini millete, vatandaşlara iyice anlatmalıdırlar. Halk temsilcisini seçerken de, kısa vadede ne kadar kârım olur diye değil de, uzun vadede benim ve memleketimin kan ne olur diye düşünmelidir. Seçilen temsilci ve halkın her ferdi, şahsi işlerinden daha fazla memleket çıkarlarını düşünmeli, birlik ve beraberlik düşüncesi esas almalıdır.

Yukarda genel bir giriş ile demokratik varsayımların genel bir değerlendirmeleri sonucu demokrasilerde esas unsurun parlamentolar olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Parlamentonun da Anayasa1 ve esas unsurları ise siyasi partiler ve milletvekilleridir. Bu bağlamda milletvekilleri ise, parlamenter sistemin, çalışan, iş üreten, fikir üreten, milletin bağrından çıkan seçilmiş mümtaz şahsiyetlerdir.

Bu kitapta ise yukardaki esasları göz önüne alarak 21. Dönem Kahramanmaraş Milletvekili olarak TBMM Genel Kurulunda yapmış olduğum bazı konuşmalarımı siz hemşerim ve vatandaşlarıma Bir Belgesel-Derleme şeklinde bir kitapta toplamayı ve sizlerin bilgilerine sunmayı yararlı gördüm.

TBMM Genel Kurulundaki yapmış olduğum bu konuşmalarımla çeşitli konulardaki Partim ve kendi adıma olan bazı görüş ve düşünceleri de tüm kamuoyuna sunarak, TBMM siyaset ve vatandaş arasındaki bilgilendirmeye de katkım olduğunu düşünmekteyim. Bir “Belgesel-Derleme” şeklinde olan bu kitabın hazırlanmasında ve dağıtımında katkısı olan herkese teşekkür etmeyi de bir borç biliyor herhangi bir hatam olmuşsa da bağışlanacağımı da umuyorum.
Saygılarımı sunarım.

Prof. Dr. Mehmet KAYA
Kahramanmaraş 21. Dönem Milletvekili
Kitabı Ücretsiz Online PDF Olarak İndirmek İçin Tıklayınız
Prof. Dr. Mehmet KAYA

 

1950 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan İlçesinin Güblüce Köyünde doğdu. İlkokulu Güblüce Köyünde, Ortaokul ve Liseyi Elbistan Mükrimin Halil Lisesinde tamamladı. 1967’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. 1974’de tıp tahsilini tamamlayarak Tabip Teğmen olarak Tıp Doktoru Unvanını aldı. 1974-1975’de Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde Askeri Tababet ve Genel Tıp konularında eğitimini tamamlayarak Doktor Üstteğmen oldu.

Daha sonra 1975-1977 yılları arasında Kara Harp Okulu’nda iki yıl süre ile kıta doktorluğu ve baştabiplik yaptı. 1977-1981 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Askeri Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi İhtisasını tamamladı. 1981-1986 yılları arasında aynı klinikte uzmanlık ve başasistanlık yaptı. Bu dönem içinde Amerika Birleşik Devletlerinde Mississippi Devlet Üniversitesinde organ nakilleri üzerinde araştırmacı olarak çalışmalarda bulundu.

1987’de Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi Anabilim Dalında Yardımcı Doçentliğe başladı. Daha sonra YÖK kurallarınca 1988’de Üniversite Doçenti, 1994’de Üniversite Profesörü oldu. Prof. Dr. Mehmet KAYA, 1999’da 32 yıldan fazla hizmet ettiği Türk Silahlı Kuvvetlerinden kendi isteği ile ayrılarak 1999 Genel Seçimlerinde Kahramanmaraş’dan 21. Dönem Milletvekili olarak TBMM’ne girdi.

Prof. Dr. Mehmet KAYA’nın “Pratik Cerrahi” adlı Texbook şeklinde Genel Cerrahi Tıp Ders Kitabı, “Düşünceler” adlı Tıp, Serbest Düşünce, Askeri Strateji, Siyasi, Felsefi, Çevre, Coğrafi Tarihi ve Beşeri konularını içeren, kendi düşüncelerini 5 ciltlik küçük kitaplar serisi şeklinde topladı.
Prof. Dr. Mehmet KAYA’nın 260 civarında da daha çok tıbbi olarak yayınlanmış yerli ve yabancı yayını mevcuttur. Prof. Dr. Mehmet KAYA İngilizce bilmektedir.

“Prof. Op. Dr. Mehmet KAYA halen Özel Büyük Ortadoğu Tıp Merkezinde Genel Cerrah olarak mesleğini icra etmektedir.”

Önsöz

Günümüzde, her milletin, her devletin kendisine has, bir özelliği, bir kültürü, bir mitolojisi, bir tarihsel seyri, geleceğe bakışı, bir duruşu vardır. Türk Milleti’nin de dünya tarihinde, kendini her yönü ile tanıttığı, kendine has bir yeri vardır. Dünya Tarihi, Türk Tarihi ile tamamlanır. Türk Tarihini, Dünya tarihinden çıkarırsan, ayrı tutarsan, Dünya Tarihinin bütünlüğü bozulur ve hiç olur.

Böyle önemli bir yere sahip olan Türk Tarihi içinde yerini alan ve bir Türk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının da önce kendini ve tarihini çok iyi bilmesi mevcudiyeti durumu ortaya çıkmaktadır.

İşte tarihsel gelişmeler içinde her vatandaşın bilmesi gereken, durumları “Temel Düşünceler” adlı seride bir hatırlatma bakımından, kısa izahatlar şeklinde, derlemiş ve yazmış bulunuyorum.

Esas vurgulamak istediğim şeyin, her vatandaşın, Türk-İslam maneviyatını öğrenmesi, Müslüman olan ülkemizin Araplarla olan birlikteliğimizin, ne zaman başladığını, nasıl seyrettiğinin bilinmesini, diğer komşularımızla ilişkilerimizin ne zaman başladığını ve günümüzde nasıl seyrettiğini, aşağı yukarı iki asırdır Türkler ve Almanlar arasındaki ilişkilerin nasıl başladığını ve günümüzde nasıl seyrettiğini, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne zaman başladığını ve nasıl seyrettiğini, Avrupa Birliğinin fayda ve zararlarının bilinmesini, Dünyanın maneviyat ve inanç merkezi olan Orta Doğu ve öneminin bilinmesini ve daha birçok bilinmesi gereken konuları “Temel Düşünceler” adlı serimizde izah etmeye çalıştık. Eğer okunursa vatandaşlara, temel bilgi ve öğretiler şeklinde bir hatırlatma yapacağımızı ummaktayım. Burada ben uzak olsun yakın olsun, herkesin iyiliğini C. Allah’tan diliyorum. Eğer bu çalışmalarım ve yazdıklarım okunurda beni hatırlarlarsa ve de dua ederlerse benim için önemli şey budur diyorum.

Bu çalışmalarımda, bilmeyerek bir hatam olmuş ise bağışlanacağımı da ummaktayım.

 

 

Sizi Arayalım!